20 Şubat 2009 Cuma

Vakıf - Ceset Dökmek Yasaktır


Lara Berkes, babasının bıraktığı para ile kurduğu vakıf, Yaşamı Sürdürebilme Vakfı – Survive Foundation aracılığıyla, dünyadaki haksızlıklara karşı savaş vermektedir. Yürütmekte oldukları, insan ticaretiyle ilgili bir çalışma çerçevesinde Meksika’da bulunan Selin’den haber alamamaktadırlar. Lara, Meksika’nin Chiapas bölgesinde etkin olan Zapatistalar’in Mexico City’deki liderlerinden yardım alarak Selin’i kurtarma yolları arar. Bu arada, Washington’dan Betty’ye de haber vermiştir. Kaçırılan Amerikan vatandaşlarını kurtarmak isteyen FBI görevlileri ile Zapatistalar’dan da yararlanarak Nuevo Laredo’da bir çiftlik evini basıp Selin’i ve henüz organlari için öldürülmemiş olan insanları kurtarırlar. Selin, kapatıldıkları bodrumda, Ali adında Bingöllü bir gençle tanışmıştır. Ali, Iraklı göçmenlerle birlikte iş bulma vaadiyle Amerika’ya getirilmiş ve organları için haydutlara satılmıştır. Ali, bu işi Hares adlı birinin düzenlediğini Selin’e söylemiştir. Kurtarılmadan önceki gece götürülen ve organları için katledilen Ali’nin durumu Selin’i derinden yaralar.

Survive Foundation’un Avrupa’nın doğusundan batısına satılıp fahişeliğe zorlanan kadınlar için yürüttüğü çalışma sırasında gene Hares adıyla karşılaşırlar. Bu adam, dünyadaki karanlık işleri yönetenlerden biri midir?

Kara mayınlarına karşı sürdürdükleri proje çerçevesinde de büyük bir silah kaçakçılığı hazırlıklarından haberdar olurlar.

Burada da karşılarına Hares adı çıkar. Artik dusmanlarinın ismi belli olmustur. Birden, Hares hakkinda bir suru bilgi sahibi olmuslardir. Bu bilgilerin hangisi dogru, hangisi manipulasyondur? Birileri, Lara ve arkadaslarina yardim eder gibi gorunup onlari yonlendirmeye mi calismaktadir? Hares’i gercekten ortadan kaldırmak isteyen birileri var midir? Yoksa kendilerine bilgi verenler karanlik islerin aynen surdurulmesinden mi yanadirlar? Dünyanın dört bir yanında bu sorunun yanitini aramaya calisirlar. Beyrut-New York-Zurih-Cenova-Mersin hattı uzerinden planlanmıs olan buyuk silah kacakcılıgını planlayanlarin kimliklerine ulasirlar. Birbirlerinin can dusmani sayilabilecek olan bu insanlar, nasil bir araya gelebilmislerdir?

En son olarak Erbil’de izini buldukları Hares’in sonu ne olacak?

2 Şubat 2009 Pazartesi

Anılar Yetmeyince


1988-1995; öyküyü anlatan Vera’nın genç arkadaşı Flavia’ya gönderdiği mektuplarda anılan yedi yıl. Sevgiliden ayrı geçen uzun yedi yıl...

Romanın başında “bayramların çocuğu” Flavia, altı yaşındadır, “gezgin oyun yazarı” Vera ise, o mektuplarla, anılarındaki Flavia’nın amcası genç kemancı Edoardo ile olan aşkının hikayesini yeniden canlandırmayı deneyen elli yaşlarında bir kadındır.

Ancak Vera ile Edoardo’nun duygusal hikayesi, mektuplarda birbiriyle kesişen farklı hikayelerden yalnızca birisi. Romantik anılara müzik anıları, konser randevularına Brezilya’ya yaptığı iş seyahatleri eşlik etmektedir. Kırılgan ya da katı “aile mitolojilerini” aşıkların eğlenceli oyunları izler ve Flavia’nın yavaş yavaş çocukluktan ergenliğe geçiş dönemi, çok sevdiği Vera ablasını kaybetmesi gibi hayatını altüst eden trajedilere sahne olacaktır.

Aşk ve trajedinin birlikte yol aldığı romanın en başında Vera ve Edoardo’nun ayrıldıklarını öğreniyoruz. Romanın ilerleyen kısımlarında ise neden ve hangi koşullarda ayrıldıkları, yaşanan pişmanlıklar, paylaşılan şiirler, geçmişe ve masumiyete özlem su yüzüne çıkıyor.